19 Kasım 2015 Perşembe

Kelimeler





Kelimeler


İnsanlar kelimelerle kendini ifade eder. Kitaplar kelimelerden oluşur. Kelimeler okunarak, söylenerek belli bir  mantığa göre sıralanınca anlam kazanır.

Dilin kullanılma biçimine göre çok çeşitli etkisi olur.  Dilin kullanımındaki ustalık ve çeşitliliğe ilişkin birçok atasözü/deyim vardır.

Söz ağızdan bir defa çıkar. Ağızdan çıkıncaya kadar kişinin esiridir, çıktıktan sonra ise söyleyen sözün esiri olur.

Söz, söyleyen kişinin durumuna, makamına, mertebesine, konumuna, söylediği yere göre etkisini gösterir.

Sözün hangi biçimlerde söylendiği ve etkisine göre birçok tanımlama yapılabilir. Örneğin,

Kimi kişinin sözü dokunmaz.
Ciddi olamayan kişinin sözü de ciddiye alınmaz.
Çok konuşan kişinin sözü de kıymetli olmaz.

Alim kişilerin, filozofların kısa ama açılımı çok anlamlı sözleri vardır.

İnsan kendisine örnek seçtiği, önemsediği, usta, rehber olarak kabul ettiği kişilerin söylediklerine önem verir.

»Söz gümüşse sukut altındır.«

Bu da, dinlemenin daha kıymetli olduğunu anlatmak için söylenmiştir. İnsanlar dinleyerek öğrenir, öğrenen insan bilir, bilen insan çevresine faydalı olan kişidir.

Bilen insan sözcükleri yerli yerinde kullanır. Söyleyeceği sözün, kuracağı cümlenin nasıl etkili olacağını bilir.

Kelimeleri yanlış seçer, yanlış yerde kullanılırsa olumsuz etki yapabilir.

Kelimeleri zamansız, yersiz kullanırsa birilerini zan altında bırakabilir.

Kelimeyi mecazi anlamda kullanmak da ayrı bir maharettir.

Bazen ilgili kişiye doğrudan söylenemeyeceği zaman, çeşitli örneklerle ve üçüncü bir kişiden söz edercesine dile getirilirse karşıdaki de rencide olmadan mesajı almış olur.

Söz konuşmaktır, sohbettir, muhabbettir, tartışmaktır.

Sözüne değer verilen insan aynı zamanda sohbetin konusunu dağıtmayan, ilgisiz yanlara sapmayan kişidir.

Sözcükler yanlış ifade edilmeyi kaldırmaz. Çünkü öylesi bir durumda yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Anlatım sırasında vurgu yapılan konuya uygun bir dil/tarz seçmek önemlidir.

Bütün bunlar kişinin bilgi, görgü ve kültür düzeyiyle ilgilidir.

Bütün bunlar da tahsil düzeyiyle doğrudan ilgili olmayabilir. Bir mühendis kendi branşında, bir doktor sağlık konusunda başarılı olabilir. Ancak bu onların yukarıda sözü edilen biçimde görgülü, bilgili ve kültürlü olduklarını kanıtlamaz.

Kişilerdeki genel kültür başkadır. Halk deyimiyle »İnsan, insan sayesinde insan olur.« O yüzden bir insanın, sosyal yaşama katılması onun olgunlaşmasına, görgülü ve kültürlü olmasına olumlu etki eder. Kişi eksiğini, yanlışını, hatasını toplum içinde düzeltme imkana sahip olur.

Gürani Doğan

19-11-2015



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder