Kelimeler
İnsanlar kelimelerle kendini
ifade eder. Kitaplar kelimelerden oluşur. Kelimeler okunarak, söylenerek belli
bir mantığa göre sıralanınca anlam
kazanır.
Dilin kullanılma biçimine göre
çok çeşitli etkisi olur. Dilin
kullanımındaki ustalık ve çeşitliliğe ilişkin birçok atasözü/deyim vardır.
Söz ağızdan bir defa çıkar. Ağızdan
çıkıncaya kadar kişinin esiridir, çıktıktan sonra ise söyleyen sözün esiri
olur.
Söz, söyleyen kişinin durumuna,
makamına, mertebesine, konumuna, söylediği yere göre etkisini gösterir.
Sözün hangi biçimlerde söylendiği
ve etkisine göre birçok tanımlama yapılabilir. Örneğin,
Kimi kişinin sözü dokunmaz.
Ciddi olamayan kişinin sözü de
ciddiye alınmaz.
Çok konuşan kişinin sözü de kıymetli
olmaz.
Alim kişilerin, filozofların kısa
ama açılımı çok anlamlı sözleri vardır.
İnsan kendisine örnek seçtiği,
önemsediği, usta, rehber olarak kabul ettiği kişilerin söylediklerine önem
verir.
»Söz gümüşse sukut altındır.«
Bu da, dinlemenin daha kıymetli
olduğunu anlatmak için söylenmiştir. İnsanlar dinleyerek öğrenir, öğrenen insan
bilir, bilen insan çevresine faydalı olan kişidir.
Bilen insan sözcükleri yerli
yerinde kullanır. Söyleyeceği sözün, kuracağı cümlenin nasıl etkili olacağını
bilir.
Kelimeleri yanlış seçer, yanlış
yerde kullanılırsa olumsuz etki yapabilir.
Kelimeleri zamansız, yersiz
kullanırsa birilerini zan altında bırakabilir.
Kelimeyi mecazi anlamda kullanmak
da ayrı bir maharettir.
Bazen ilgili kişiye doğrudan
söylenemeyeceği zaman, çeşitli örneklerle ve üçüncü bir kişiden söz edercesine
dile getirilirse karşıdaki de rencide olmadan mesajı almış olur.
Söz konuşmaktır, sohbettir,
muhabbettir, tartışmaktır.
Sözüne değer verilen insan aynı
zamanda sohbetin konusunu dağıtmayan, ilgisiz yanlara sapmayan kişidir.
Sözcükler yanlış ifade edilmeyi
kaldırmaz. Çünkü öylesi bir durumda yanlış anlaşılmalara yol açabilir. Anlatım
sırasında vurgu yapılan konuya uygun bir dil/tarz seçmek önemlidir.
Bütün bunlar kişinin bilgi, görgü
ve kültür düzeyiyle ilgilidir.
Bütün bunlar da tahsil düzeyiyle
doğrudan ilgili olmayabilir. Bir mühendis kendi branşında, bir doktor sağlık
konusunda başarılı olabilir. Ancak bu onların yukarıda sözü edilen biçimde
görgülü, bilgili ve kültürlü olduklarını kanıtlamaz.
Kişilerdeki genel kültür
başkadır. Halk deyimiyle »İnsan, insan sayesinde insan olur.« O yüzden bir insanın,
sosyal yaşama katılması onun olgunlaşmasına, görgülü ve kültürlü olmasına
olumlu etki eder. Kişi eksiğini, yanlışını, hatasını toplum içinde düzeltme
imkana sahip olur.
Gürani Doğan
19-11-2015
Gürani Doğan
19-11-2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder